22 Eylül 2014 Pazartesi

BRE DOĞAN !


Yıldırım Bayezit, düşmanın Niğbolu Kalesi'nin giriş ve çıkışını sıkıca tuttuğunu öğrenince gayet huzursuz oldu.Gece vakti atına atlayarak içkili Haçlı devriyelerinin arasından geçerek kale surlarının altına geldi.Kale komutanına seslenerek : ''Bre Doğan! Bre Doğan!'' diye haykırdı.
Gece gündüz kale surlarının üstünde tetikte duran, düşmanı kollayan kale kumandanı Doğan Bey bu sesi duydu.Ama bir anlam veremedi.Bu ses hünkarın sesine benziyordu.Anca yüz binden fazla Haçlı ordusu ile kuşatılmış bir kalenin yanına nasıl gelebilirdi? Hayal olduğunu sandı, kulaklarına inanamadı.Fakat aynı ses,daha hakim, daha vakur bir şekilde bir daha tekrarlanınca Doğan Bey ne yapacağını şaşırdı.Kaleden aşağıya baktı.Karanlıkta hünkarın atı üstünde nasıl dikildiğini gördü.Göğsünde hıçkırıklar düğümlendi.
Böyle bir hünkara nasıl hizmet edilmezdi?Padişahın durumunu sorması üzerine : ''Kalemizin kapı ve surları sağlam ve muhafızları gece gündüz uyanıktır. Zahiremiz yeterlidir.'' cevabını verdi.Yıldırım Bayezit Han ile Doğan Bey arasındaki konuşmayı düşmanın devriyeleri de duymuş fakat bir anlam verememişlerdir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder